Arabanın bulunması diğer buluşlardan yapı bakımından farklı olmasında dolayı, oldukça karmaşık bir tarih izlemektedir. Bunda ki esas sebep aslında hiç kimsenin tam olarak arabayı ben buldum diyememiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Arabanın bulunması belirli bir tarihi olmamasından dolayı sadece izlediği serüven hakkında bilgi sahibi olunabilir. Arabanın ilk atası Fransa?da bulunmuştur. 1769 yılında Nicholas Cugnot isimli bir Fransız asilzadesi, buhar gücünün temel alındığı bir araç yapmış ve bu araçla saatte 5 km kadar hız yapabilmişti.

Daha sonra ise bu konuda yapılan çalışmalara örnek olarak gösterebileceğimiz, Oliver Evans isimli mucit?in yaptığı deneylerdir. Tarih 1789 senesidir. Oliver Evans?ın yaptığı araç hem denizde hem karada ilerlemekteydi. Ağırlı ise şimdiki araçlarla kıyaslanamayacak kadar fazlaydı. (21 ton)

Gerçek arabanın temellerinin atıldığı tarihe kadar pek çok farklı deney ve bunları izleyen araçlar meydana getirildi. Bu tarih aralığında bulunan araçların büyük bir kısmı buhar gücü ile çalışmaktaydı. Elektrik gücünü temel alan bir adet araç da yapılmıştı.

İçten patlamalı motorun bulunmasının ardından modern arabaya ilk adım atıldığı kabul edildi. Gottlieb Daimler adında ki Alman ilk benzin ile çalışan ve içten patlamalı benzin sistemine sahip araca imza attı. Bu araç sayesinde daha modern ve güvenilir araçların oluşturulduğu kabul edilmektedir.

Günümüzde ise Dünya üzerinde pek çok şirket araç tasarlama ve bu tasarladıkları araçları bazı özellikleri bakımından geliştirmeyi esas almışlardır. Örnek göstermek gerekirse, güvenlik ve sürat gibi özelliklerin ekonomi ile buluşturulması günümüz için oldukça değerli bir olay halini almıştır.

Arabalar günümüzün vazgeçilmesi olmasına rağmen petrol rezervlerinde meydana gelen azalmalar. Araçlarda başka sistemlerin tercih edilmesine sebep olmaktadır. Gelecek dönemlerde ise benzin ile çalışan araçlar yerini elektrik ile çalışan araçlara bırakacak gibi görünmektedir.